Bazı romantikler de DERİN DEVLET diyerek kapşonlu cüppeleriyle, meşale ışıkları ile aydınlatılmış zindanlarda toplanan karanlık, gizli, derin  veeeee TÜRKÇÜ(?) yiğitleri olarak biliyorlar.
Kurtlar vadisinde öyle öğretmişlerdi.
Aslında tam bir Fetö kurgusuydu bu dizi.
Derin devlet kavramını karikatürize ediyordu.
Aslında dizi dört dörtlük bir toplum mühendisliği çalışmasıydı.

Oysa çok basittir.
Derin devlet denilen şey devlet büyüklerinin bir araya gelerek organize, yasadışı işler yapmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti ABD ile yatağa girdiğinden bu yana her zaman DERİN DEVLET olmuştur.
Her zaman DERİN DEVLET DENİLEN yasadışı çetenin içinde CUMHURBAŞKANLARI, BAŞBAKAN, EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ, MİT MÜDÜRÜ, İÇ İŞLERİ BAKANI, GÜMRÜK VE MALİYE BAKANLARI olmuştur.

Aslında DERİN DEVLET’in içinde olanların tam listesini isterseniz, bunlar yasa dışı işlere şahit olan, göz yuman, yardım ve yataklık eden bütün üst düzey devlet memurları ve siyasilerdir.

Peki DERİN DEVLET napar?
○     Ön planda DEVLETİN BİRLİK VE BEKASINI SAĞLAMA iddiası vardır.
○     Arka planda KARA PARANIN ZAPTURAPT ALTINA ALINMASI vardır.
○     Onun da arkasında ülkedeki YASADIŞI İŞLERDEN PAY ALMA iştahı vardır. Cukka meselleleri yani.

Pistir, acımasızdır, vefasızdır, şerefsizdir, hafızasızdır.
Kesinlikle milliyetçi falan değildir.
Aslında Amerikancıdır.
Bildiğin GLADYO’dur.
Tıpkı FETÖ gibi...





AYHAN ÇARKIN İKİ ÖĞRENCİYİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ İTİRAF ETTİ, ‘MEHMET AĞAR DERİN DEVLETİN BAŞINDA’ DEDİ

Çok sayıda cinayete imza atan Ayhan Çarkın, iki cinayeti daha itiraf etti, Mehmat Ağar ve Yeşil’e ilişkin konuştu.

13.03.2022

1990’lı yıllarda işlenen çok sayıda faili meçhul cinayetin arkasındaki isimlerden olan ve Susurluk dosyasında ismi geçen eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın, 1992 yılında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül isimli üniversite öğrencilerini kendisinin öldürdüğünü söyledi. Çarkın, eski İçişleri Bakanı ve eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’a ilişkin olarak, "Vatan hainidir, şu an derin devletin başında" dedi.

Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’a konuşan Çarkın, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül isimli gençleri öldürdüğü itirafında bulundu.

Çarkın devamında şunları söyledi:

Hayatta her gün ölüsün. Çok pişmanım. Ama yapmak zorundaydım. Bu saatten sonra beni affedin demek çözüm değil. En azından bunu söyleyebildim.

Mahmut Yıldırım’la ilgili tek bir şey söyleyeceğim. Bana da geldi buraya. Dedi ‘Benim ekibe gelir misin?’. Dedim ‘İki tane silahım var Yeşil’. Şu kulenin dibinde oturduk. Akşam saat 11 gibi, yıl 2002 olması lazım. Ben de ‘İki tane silah, biri senin, biri benim. Sen veya ben ateş etmeyeceğim. Hemen kalk buradan git’ dedim. Yeşil inşallah bu dünyada yaşıyorsa ki yaşıyor. Hasta filan diyorlar. İnşallah gelir. Ona kurtulma şansı, benim öbür taraf işim. Ne var, ne yok anlatır. Yeşil çünkü kötü bir insan. Kötü."

Çarkın, ölmediğini söylediği Mahmut Yıldırım’a “Bu mahkeme şu anda öyle bir mahkeme ki, bu kanı bitirecek. İnsanları sakinliğe erdirecek. Benim gibi çok insan var azap çeken. Korkuyorlar. Cezalandırma değil illa. Ne olduğunu? Ölüp gidiyorlar hesap verecekler. Yeşil bunlardan birisi. İnşallah dine imana gelir. Hiçbir şey için geç değil. Gelip konuşur. Zaten öleceksin” diye çağrı yaptı.

Çarkın, “Arkadaşım” dediği ve 2005 yılında öldürülen özel harekât polisi Oğuz Yorulmaz ile ölmeden önce görüştüğünü ve Yorulmaz’ın Ankara faile meçhul cinayetler dosyası sanığı eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı “tehdit ettiğini” söyledi. Çarkın sözlerini şöyle sürdürdü:

Oğuz Yorulmaz öldürüldü. Öldürülmeden önce dedim ki ‘gitme’. Oğuz Yorulmaz bir şeyler anlattı. Anlattığı şeylerle Mehmet Ağar’ı tehdit etmiş. Bir konuyla ilgili. Konuyu anlatmadı. ‘Oğuz dur gitme. Bu işte tezgâh var sana’ dedi. ‘Yok, kardeşim çağırdı’ dedi. Gitti ve öldü. Cem Ersever nasıl öldüyse, Oğuz da it dalaşına kurban gitti. Benim arkadaşımı öldürdüler.”

Çarkın, Aralık 2021’de öldürülen sanık eski özel harekât polisi Ziya Bandırmalıoğlu’na ilişkin şunları söyledi:

Ziya konusunda yönlendirme var mı kesin bilmiyorum. Ama varsa da mutlaka. Ziya çünkü önemliydi. Benden çok çok önemli polisti. Ben konuş dedim onlara. Benim bu konuştuklarım, 100 dilim baklava var, bir dilimi. İnan 99 dilimi onlarda. Ayhan Özkan, Ayhan Akça, Enver Ulu. Ben öyle yapmadım.

Hâkim söylediklerime güveniyor da elinden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şeyi yok. Sistemin kurbanı o da. Benim dediğimi yapsa o hâkimlerin ya ailesi ya yakınlarıyla ilgili mutlaka bir belge ortaya çıkacaktır. Bu hâkimler özel seçilmiş hâkim.”

Benim pişman olduğum, katil olduğum, Güngören’de iki öğrenci. Dediler ki; ‘DHKP-C’liler ekip taramışlar. Bunlar alınacak. Trakya’da bir yere gidilecek. Orada adres var. Orada operasyon yapılacak’. Ayhan Özkan, ben ve birkaç kişi. Onların isim listeleri var. Bunları aldık Güngören’den. İçimde bir sıkıntı vardı o gün. 15-20 kişi DHKP-C masasından vardı. Gittik aldık onları. Ellerini de bağladım. Kapalı bir minibüse attım. Ayhan Özkan yanımdaydı. Trakya’da bir yere gittik. O yeri biliyor onlar. Operasyon filan derken ‘Anlaşıldı’ dedim. Katilimi gördüm arkamda. Tak diye elime silah. Yapacak başka bir şeyim yoktu. Gözlerini açtım, ellerini çözdüm. Onlara ‘Bugün dünya, yarın ahiret’ dedim ve öldürdüm. İsimleri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül isimli iki genci infaz eden benim. O gün katil oldum ve hiç unutmadım.”

Karşı tarafı sorma. Bir sürü kan, bir sürü gözyaşı. Bunlar vampir. Evlatlarımızın kanıyla beslenen vampir. Bu vampirlerden bir tanesi de Mehmet Ağar’dır. Şu an derin devletin başında. Her türlü pisliği yapabilecek, insanlık düşmanı bir Mehmet Ağar. Mehmet Ağar vatan hainidir. Bunu toptan ortaya koydum. Sindiren taksit taksit sindirsin.”

https://haber.sol.org.tr/haber/ayhan-carkin-iki-ogrenciyi-oldurdugunu-itiraf-etti-mehmet-agar-derin-devletin-basinda-dedi











HTML hit counter - Quick-counter.net