1. Osmanoğlu ailesi! Osmanlı hanedanının yaşayan son üyeleri resimdeki kişilerdir,
  2. "Efendiler, Türk halkı aslında önüne düşecek, arkasını yaslayacak, kendisine güvenecek, dayanacak bir makam, bir kişi bulamadığından çaresizlik içindedir. Aslında ümitsiz değildir. Şu andan itibaren halkımıza sahip çıkacağız, onlara öncülük edeceğiz. Bakın o zaman nasıl arkamızdan gelecekler. Artık durmanın zamanı değildir. "
  3. Kasalardan çıkanlara el konuldu
  4. AKP'den ihraç edilen eski Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır’dan çarpıcı iddialar geldi.
  5. HULUSİ AKAR'IN KIZI TIP FAKÜLTESİNE USULSÜZ GİRMİŞ




🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Osmanoğlu ailesi! Osmanlı hanedanının yaşayan son üyeleri resimdeki kişilerdir,

tamamı ingiliz vatandaşıdır,

içlerinde osmanlıca, arapça, farsça bilen yoktur

hepsinin anadili ingilizcedir,

ailenin kadın üyelerin tamamı üniversite mezunudur,

arap kültüründen hiçbir şekilde etkilenmemişlerdir

türban-çarşaf giyinen herhangi bir hanedan-ı ali Osman üyesi yoktur

dedelerinin mezar taşlarını okuyamadıklarından dolayı şikayet eden bir aile ferdi yoktur

herhangi bir tarikat bağlantıları yoktur

sakın araştırmadan inkar edecek kadar küçülmeyin çünkü hakikat bu! acı ama gerçek...

GERÇEK BİR VATANSEVER

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

"Efendiler, Türk halkı aslında önüne düşecek, arkasını yaslayacak, kendisine güvenecek, dayanacak bir makam, bir kişi bulamadığından çaresizlik içindedir. Aslında ümitsiz değildir. Şu andan itibaren halkımıza sahip çıkacağız, onlara öncülük edeceğiz. Bakın o zaman nasıl arkamızdan gelecekler. Artık durmanın zamanı değildir. "

Mustafa Kemal Atatürk

27-Mayıs-1919

Havzalılarla düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmasından.

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

Kasalardan çıkanlara el konuldu

Şüphelilere ait 20 kiralık kasa polis ekipleri tarafından kontrol edilmiş. Kasaları kontrol edilen şüphelilerin 15 milyon liralık mal varlığı ele geçirilmiş..

Ne büyük paraymış bee... 🤣🤣🤣

İBB'ye yönelik soruşturmada şüphelilere ait 15 milyon TL mal varlığına el konuldu.

Kasalardan çıkanlara el konuldu - Resim : 1

22-Mart-2025

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilere ait 20 kiralık kasa kontrol edilirken, toplam 15 milyon liralık mal varlığına da el konuldu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 90 şüpheli hakkında "terör ve örgütlü suçlarla" ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma sürüyor.

Kasalardan çıkanlara el konuldu - Resim: 1

Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan İBB İştiraki Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ve İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan’ın da aralarında bulunduğu şüphelilere ait 20 kiralık kasa polis ekipleri tarafından kontrol edildi. Kasaları kontrol edilen şüphelilerin 15 milyon liralık mal varlıklarına el konuldu.


https:// www.nefes.com.tr/kasalardan-cikanlara-el- konuldu-23371

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

AKP'den ihraç edilen eski Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır’dan çarpıcı iddialar geldi.

24. Dönem Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi de olan Bakır, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın çağrısı üzerine açıklamalarda bulundu.

Özdağ, dün Twitter hesabından Bakır’a şöyle seslenmişti:

Pelin Hanım, Türk Milletine korkmadan iki olayı anlatmak zorundasınız. Suriyelilerin gelmeye başladığı dönemde bayan Davutoğlu AK Partili kadın milletvekilleri ile konuşmasında ne söyledi? Geri kabul anlaşması sırasında kim sizi neden genel kurulda üzerinize yürüyerek tehdit etti?”

Bunun üzerine Bakır, sosyal medya hesabından şu açıklamada bulundu:

1) Ümit Bey ben korkmam. 2011’de AKParti’nin Suriyeliler politikasına karşı çıktığımı, bu politikanın yanlış olduğunu ve sığınmacıların milyonları bulacağını Kızılcahamam kampında Sn Cumhurbaşkanı, parti yöneticileri ve 1000’i aşkın Milletvekili ve teşkilat mensubu önünde söyledim.

2) AB Uyum Komisyonu üyesi olduğum 2013’te Geri Kabul Anlaşması’na sert muhalefet ettim. Bu anlaşmanın Genel Kurula gelmesini engellemek için bütün gücümle tek başıma mücadele ettim. Ancak tüm çabama rağmen Genel Kurula geldi. Ben de Genel Kurulu terk ettim.

3) Hatta AKParti’nin yanlış göçmen politikasına dair eleştirilerim ve Türk’üm dediğim için AKP beni partiden kesin olarak ihraç etti. Benden intikam almak için eşime yüzlerce kumpas kuruldu. Yandaş basın deli saçması iftira kampanyaları başlattı. Ben yine de yolumdan dönmedim!

4) Geri kabul anlaşması’nın engellenmesi için Genel Kurul’da Dışişleri Komisyon Başkanı Volkan Bozkır’a gittim. Çünkü AB Uyum Komisyonundan çıkıp Dışişleri Komisyonuna girecekti teklif. Bir hanıma söylenmeyecek sözler şahsıma sarf edildi.

5) Sayın Davutoğlu’na bu anlaşmada anlaşma imzalandığı takdirde AB üye ülkelerinden vize serbestiyeti alacağımız söylenmiş. Ancak anlaşmayı okudum ben, komisyon toplantısından önce. Böyle bir madde yoktu. Dolayısıyla o dönemin Başbakanına da yalan ve yanlış bilgi verilmiş.

6) O dönemin Başbakanına bu yalan ve yanlış bilgileri kimin verdiğini bilmiyorum. Ancak bu yalan ve yanlış bilgilere dayanarak Sayın Davutoğlu 2014 Haziranında vize serbestisi alıyoruz diye açıklamalar yaptı. Oysa anlaşmada böyle bir madde olmayınca hukuken bağlayıcılık olmuyor!

7) Vize serbestisi diyalog süreci diye bir şeyden bahsetmişler. Normal vatandaşlarımızın anlayabileceği şekilde söylersem: o sizinle diyalogda kalalım demek manasına gelir. Bir hukukçu olarak söylemek isterim ki, bu tip diyalog süreçleri tarafları bağlamaz.

8) Zaten vize serbestisi diyalog süreci ile ilgili anlaşma metninde madde de yoktu. Bayan Davutoğlu’na gelince…Yurtdışı komisyon görevlerim olduğu için yurt dışında oluyordum genelde. Her davete katılamıyordum. Bir tek davete katıldığımı hatırlıyorum. O da 2015’te zannediyorum.

9) Orada Bayan Davutoğlu değil de, bazı kadın milletvekillerinin “inşallah bizim çocuklarımız bu sığınmacılarla evlenecek!” dediklerini hatırlıyorum. Bu çok ağrıma gitti! İçime oturdu! Çok canım yandı! 2014-2015 gibiydi. Aradan 8 yıl geçmiş. Hafızamda bir tek bu var.

10) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesiydim. 4 ayda bir Strazburg’da Genel Kurul olurdu. Genel Kurullara girmeden önce tüm raporları okurdum. Türkiye’nin aleyhine maddeleri tespit ederdim. Bunların çıkarılması, yerine lehimize madde koyulması için önergeler hazırlardım.

11) Türkiye’nin lehine olan bu önergeleri Genel Kurulda oylamaya sunmam Mevlüt Çavuşoğlu tarafından sürekli engellenmeye çalışılıyordu. Nursuna Memecan ve Mevlüt Çavuşoğlu beni hep bir köşeye çekip “Türkiye’yi savunan önerge vermeyeceksin” Şeklinde ifadelerde bulundular.

12) Ağır mobbing yapıldı 4 yıl boyunca. Daha sonraki yıllarda bu ağır psikolojik şiddet nedeniyle bazı sağlık sorunları da yaşadım ama iyileştim çok şükür Allah’ın yardımıyla. Ancak Avrupa Konseyi Genel Kurullarda Mevlüt Çavuşoğlu şahsıma uygulan mobbingin dozunu kaçırdı.

13) Mevlüt Çavuşoğlu artık Avrupa Konseyinde ben önergeleri Table Office’e götürürken yolumu kesiyor, “kapasitesiz, saygısız, şerefsizlik, vb” gibi ağır ifadeleri şahsıma kullanıyordu. Hiç aldırış etmeden Türkiye’yi savunan önergeleri yine de oylamaya koydurttum.

14) Çözüm sürecine de karşı çıktım. Genel Kurul’a PKK lı teröristler, PKK lı aktivist olarak değiştirilsin” diye önerge geldi. Bu sayede PKK, AB terör örgütleri listesinden çıkartılacaktı. Ben buna şiddetle direndim. Oylamada hayır oyu verdim. Çavuşoğlu ise çekimser oy kullandı.

15) Bir AKP kadın milletvekili evet oyu kullandı buna. Yani PKKlılar terörist değilmiş, aktivistmiş bunlara göre. Oylamadan çıkışta da yine mutat olduğu gibi “çözüm sürecine karşı çıktın. Seni Tayyip Erdoğan’a şikayet edeceğiz” diye üstüme sözlü saldırıldı.

16) Çavuşoğlu beni Tayyip Bey’e şikayet etmeye başladı. Tayyip Bey beni dinlemedi hiç. Eşime de “grup disiplinine uymuyormuş” demiş. Tamam da hangi grup disiplini? PKKlı teröristlerin aktivist yapılmasına sessiz kalmak eğer grup disipliniyse, kimse kusura bakmasın! Ben buna uymam!

17) Türk Milleti’ni, Devletimizi yurt dışında savunmamak, Milletimize ihanet, Avrupalıların tüm taarruzlarına sessiz kalmak, karşı önerge hazırlamamak eğer grup disipliniyse, evet ben o grubun disiplinine uymadım! Damarlarımda taşıdığım Türk kanı böyle bir displine uymama manidir! LÜTFEN PAYLAŞALIM, AKP zihniyetini herkes bilmeli

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================

HULUSİ AKAR'IN KIZI TIP FAKÜLTESİNE USULSÜZ GİRMİŞ

Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar’ın kızının tıp fakültesine geçiş işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiası gündeme geldi. Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Ahmet Zeki Üçok’un verdiği bilgilere dayanarak yazdığı yazıda, Akar’ın kızının denklik olmadığı halde Biyoloji Bilimlerinden Tıp Fakültesi’ne geçiş işlemlerinin Hacettepe Üniversitesi tarafından onaylandığını aktardı.

Terkoğlu’nun “Akar hakkında konuşmamız lazım” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: “Üçok’un anlattığına göre Hulusi Akar, 2000-2002 arasında tuğgeneral rütbesi ile İtalya Napoli’de Güney Avrupa Müttefik Komutanlığı Plan ve Prensipler Dairesi başkanı olarak görev yapmıştı. Bu sırada kızı Serra Akar ise Şikago İllinois’deki DePaul Üniversitesi’nde, biological sciences (biyoloji bilimleri) okuyordu. Akar, 29-Ağustos-2002 tarihinde tümgeneralliğe terfi ederek Kara Harp Okulu komutanı sıfatıyla Türkiye’ye döndü. Bir yıl sonra, Hulusi Akar, kızı adına yurtdışında görev yapan kamu görevlilerinin çocuklarına sağlanan haktan yararlanmak için, Hacettepe Üniversitesi’ne başvurdu.

Üçok‘un anlatımıyla bundan sonra doğal olmayan şeyler olmuştu. Biyoloji ile tıp fakültesinin denk olmadığı bilinmesine rağmen, 16-Temmuz-2003 tarihinde, Serra Akar, Hacettepe Tıp Fakültesi’ne kabul edildi. 2009 yılında okulu bitirip doktor oldu. TUS’a girdi ve Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığını kazandı. Bir vatandaş, Serra Akar’ın eğitimindeki usulsüz işlemden şikayetçi oldu. O sırada Akar, Genelkurmay 2 nci başkanı olmuştu. ’Şikâyet üzerine Hacettepe Üniversitesi rektörü, o zamanların YÖK Denetleme Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, müfettiş olarak görevlendirilir. Hacettepe Üniversitesi‘ne yazı yazar. Biyoloji bilimleri okuyan birisinin nasıl olup da tıp fakültesine sınavsız olarak yatay geçiş yaptırıldığını sorar. Tıp fakültesi dekanlığı, 26-Ocak-2012 tarihli yazısında, ABD DePaul Üniversitesi Biyoloji Bilimleri Fakültesi’nin tıp fakültesine eşdeğer olmadığını söyler. 2003 yılında, mevzuata aykırı bir şekilde yatay geçişe uygunluk raporu verdiğini kabul eder.’

Üçok‘un elinde inceleme raporları da var. Müfettiş raporu, geçişteki usulsüzlüğün kolayca bilinebileceğini söylüyor: ’ABD’de tıp fakültesine öğrenci olarak kabul edilebilmek için gerekli şartların hiçbirisinin adı geçen tarafından sağlanmadığının değerlendirmeyi yapan birimce bilindiği veya bilinmesinin gerektiği, buna rağmen eşdeğer koşulunun sağlanmış olduğuna ilişkin belgenin düzenlendiği ve böylece öğrenciliğe kabul edildiği...'

Peki sonuç? Üçok‘un elindeki müfettiş incelemesinin sonuç bölümü, olaylar zamanaşımına uğradığı için hem Hacettepe’dekiler hem Hulusi Akar hem de Serra Akar’ın diploması için ’Yapacak bir şey yok’ diyor.

Üçok, 'Ortada organize bir suç var. Bu kurullarda toplam yirmi bir kişi var. Hepsi yılların akademisyeni, hepsi profesör ama ne tesadüftür ki hiçbirisi bu usulsüzlüğü görmüyor. Bu düpedüz kasıtlı bilinçli yapılmış bir sahtekârlıktır, hukuksuzluktur, kul hakkı yemektir' diyor.

Üçok, Hacettepe Tıp Fakültesi’nin verdiği diplomanın, ortaya çıkan usulsüzlük nedeniyle yok sayılabileceğini düşünüyor. Peki Hulusi Akar’ın o dönem bunu bilmemesi mümkün mü?

Üçok, 'Sayın Akar, o dönem, YÖK‘ten mühendislik, işletme, ekonomi vb. diplomalar veren Kara Harp Okulu Komutanı olarak, fakülte dekanı düzeyinde görev yapan bir kişi. Biyoloji fakültesi ile tıp fakültesinin eşdeğer olmadığını bal gibi de bilir. Çocuğu üniversitede okuyan her sıradan insanın bilebileceği bir şeyi Hulusi Akar gibi yüksek lisans, doktora eğitimi yapmış dekan düzeyinde görevli birisinin bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı’” diye yanıt veriyor.

🇹🇷    ↑↑↑    ↓↓↓

=======================